27.2.15

Bir bebek doğar, bir anne doğar..

Canım kızım..
Bugün sen doğalı tam 1 hafta oldu..
Sen bu dünyadaki en tatlı şeysin. .
Bir anda girdin dünyamıza ve bir anda en sevdiğim oldun. .
Nasıl bir aşk bu anne ile çocuk arasındaki, Allah'ın nasıl bir hikmeti bu annelik içgüdüsü..
Gözlerimden akan uykuya rağmen gözlerine bakarak uykuya dalmamak için mücadele vermek. . Her 1 saatte seni emzirerek sadece ikimiz arasında olan bir bağı gittikçe kuvvetlendirmek ve sana geçen her dakika biraz daha aşkla bağlanmak..
* * *
Meleğim, can parçam, kokuna doyamadığım bal kızım. .
Bugün sen dünyaya gözlerini açalı tam 7 gün oldu ama canım yanıyor. .
Sezeryan yaralarım değil beni böyle çaresiz kıvrandıran, senin ağlama krizlerine engel olamamam, küvezde öyle çaresiz çırpınırken, florasan ışığının altında gözlerin bağlı yatarken, sana sarılıp kokunu içime çekip seni sakinleştirimem yaralıyor beni. .
Hepi topu 2 gün böyle yatacak, nefesi içinde olsun hastalık geçer dediler. . Sarılık seviyen sınırın çok çok üstünde,  normalde 15 sınır iken senin 24.3 çıktı..
Hepimizin aklı çıktı bu değerleri duyunca. .
Nefesin içinde olsun, hastalık geçermiş.. Çok şükür, asla isyan etmedim neden böyle oldun diye.. çok şükür Nefesin içinde, Allah'ım upuzun sağlıklı ömürler versin sana yavrum. . Ama yine de çabucak iyileş sen olur mu.. Ben seninle bakışarak seni emzirmeyi, sonra da bağrıma basıp doyasıya mis kokunu içime çekmeyi çok özledim. .
* * *
Dün akşam annemle babam ben ne kadar iştahım yok desem de "sütün kesilir, beslenmen lazım" diyerek beni zorla hastanenin kantinine yolladılar babanla. . Baban öyle iyi bir arkadaş ki; en az benim kadar üzgün olduğu halde hastanemizi otele, hastane kantinini restoranta, senin florasanları da solaryum a benzetti. . Ama yok! Hiç bir şey neşemi yerine getirmiyor, göz yaşlarımı dindirmiyordu.. Hızlıca yemeğimizi yiyip hemen geri odaya döndüğümüzde bir elini anneannen, bir elini de büyükbaban tutmuştu.. O kadar çok ağlamışsın ki biz gidince, küvezin içinde seni sakinleştirimenin tek yolu minicik ellerini tutmak olmuş. Biz geldiğimizde hâlâ ağlıyordun, çok ağladı bu sakinleşmiş hâli dediler. Belki 2 saat uykunda iç çektin, içimi yaktın canım kızım.. Hiç bu kadar çok ağlamamıştın, ağlatmamıştım hiç seni..
* * *
Hastanede yanında ben, baban ve anneannen kaldık. Büyükbaban arada geldi yokladı bizi. Gece ve sabaha kadar, hatta tüm gün boyunca sırayla nöbet tuttuk başında. . Allah korusun gözündeki bant açılırsa yoğun florasan ışınları kör bile ediyormuş, Allah muhafaza.. Gözlerimizden uyku akmasına rağmen hiçbirimiz off bile demedik, nöbeti sen al demedik, zorla devraldık nöbetleri birbirimizden, "uyu artık sen çok yoruldun" diye.. Gözümüzü bir an olsun ayıramadık senden; ben, baban ve anneannen..
* * *
Bugün sen doğalı tam 1 hafta oldu canım kızım benim..
Ve ben bu yazıyı tamamlayana kadar senin heyecanla düşmesini beklediğimiz göbeğin düştü sonunda. . Ilk banyonun yaptırmanın sabırsızlığı içindeyken, göbeğinin hastanede düşeceğini tahmin etmezdim. . Sabrediyorum,  dua ediyorum, şükrediyorum. . Inşallah bir an önce sağlıkla çıkarız bu hastaneden. .
Allah'ım esirgesin seni canım kızım. . Allah'ım korusun seni canım yavrum. .

18.2.15

Bu bir veda değil..

Tazecik ve heyecan verici bir mucize için verilmiş bir ara..
Bir anda hiç bir açıklama yapmadan yazmayı bırakıp kaçamazdım..
Minik bir kız geliyor hayatımıza, adı Zeynep Eylül..
Eylül ayında filizlenmiş bir aşkın meyvesi..
Babasının süsü, Zeynep'i..
Son 2 gün;
Kordon, makat geliş, yükskek tansiyon vs sebeplerden dolayı 3 hafta erken de olsa,
20.02.2015 günü sabah saat 08.00'de sezeryanla alıcak bizi doktor amcamız, bize dua edin..
Bu heyecanlı (çoğu zamanda sancılı) bekleyişin sonuna geldiğimize inanamıyorum..
İçimde kıpır kıpır bir şeyler oynasa da ben hala anne olacağıma inanamıyorum..
Öyle büyük bir mucize ki bu hala kabullenebilmiş, inanabilmiş değilim içimde bir bebek olduğuna..
Sanırım onu kollarıma alıp mis kokusunu içime çektiğimde inanabileceğim aylardır içimde kocaman bir dünya taşıdığıma.. Allah'ım isteyen herkese bu duyguyu yaşatır inşallah..

4.2.15

Az kaldı biliyor musun?

25 gün sonra seni kollarıma alacağımı düşünmek öyle heyecanlandırıyor ki beni.. Gerçekten içimde bir bebek var.. Bebeğim, canım kızım, sen gerçekten benim içimdesin. . Hareketlerinle, kıpırtıların, tekmelerin, bazen yumrukların, hatta hıçkırıklarınla "Ben buradayım annecim.. :)" diye varlığını hissettiriyorsun. .
Normalde gelmene 45 gün var..
Ama sen hâlâ ters durduğun için doktorumuz normal doğum yapamayacağımı söyledi. Dürüst olmak gerekirse bu duruma üzüldüğüm söylenemez. Normal doğumu yapamam korkusu vardı içimde.
"Hadi yeterince ıkınamaz ve senin o doğum kanalında sıkışmana sebep olursam?" bu en büyük korkumdu ve doktorumuz mecbur sezeryan deyince rahatladım bile diyebilirim. Çünkü babacığın kati suretle normal doğum yapmamdan yanaydı ve keyfi sezeryan yapamazdım. Sen de anneciğinin bu korkusunu anlamış gibi bir türlü dönmedin.. :) Annesini de düşünürmüş cimcimem.. :)
Sezeryan haberinden sonra en çok sevindiğim şey erken gelecek olman. Daha bir kaç hafta önce erken alacaklar seni benden diye korkuyordum,  evet. Ama durum bu kez farklı. Seni alacakları zaman bütün gelişimini tamamlamış olacaksın. Kilo olarak belki tombik bir bebek olarak doğmayabilirsin ama ben seni sütümle besler büyütürüm inşallah. Sanırım artık beklemeye takatim kalmadı. Sağlıkla gel istiyorum. 40 hafta çok çoook uzun. "Yüksek tansiyonum aniden gebelik zehirlenmesine dönüşür mü? Doktorum suyu az demişti, acaba daha da azaldı mı? Boynundan kordon geçiyormuş acaba bir şey oldu mu, iyi mi?" gibi sorular o kadar huzursuz ediyor ki beni, tombik bir bebek olmanı beklemek için içimde durmak zorunda olmadığını düşünüyorum. Doktorumuz da böyle düşünüyor ki 37 hafta 4 günlükken seni almayı düşünüyor..
Evet.. işte böyle tatlı kızım benim..
Seninle tek vücut olarak yaşadığımız bu eşsiz deneyimin yavaş yavaş sonuna geliyoruz. . Seni kucağıma alacağım anı düşündükçe inanamıyorum. . İçimde tekmelerini artık hissedemeyecek olma düşüncesi de hüzünlendiriyor beni.. Ama olsun.. Sen sağlıkla gel de, varsın tekmelerin içimde atmasın. . Biz seninle tek vücut olduk, canımdan can verdim, canımın parçası babanın da parçasından oldun.. Sen ki mucizelerin en büyüğüsün.. Tekmelerin içimde atmayacak bundan sonra belki ama; sen, ben ve baban tek yürek olacağız bundan sonra, kalplerimiz hep bir atacak. .